Bacaklarınızda dıştan görünen Kalın Damarlar var ya da bacaklarınızda damarlar görünmemesine rağmen şiddetli ağrılar, kaşıntı, yanma varsa; Bacaklarınızda bulunan Kılcal Damarlar gözle görülür hale geldi ve estetik açıdan sizi rahatsız ediyorsa; Uzman Radyolog tarafından ayakta Renkli Doppler Ultrason ile muayene sonunda varis olduğunu öğrendiğiniz takdirde varis tedavisi yaptırmayı düşünebilirsiniz. Radyoloji uzmanı tarafından tespit yapıldıktan sonra tedavinin nasıl yapılacağına da birlikte karar verilir. Öncelikle belirtmeliyiz ki tüm varisler ameliyatsız yöntemler kullanılarak tedavi edilebilir. Varis tedavisi yaptırmakta gecikilmemesi gerekir.
Büyük varisler genellikle bacak toplardamarlarında görülür. Bu varisler önemli ölçüde damar içindeki kapakçıkların çalışmaması ve kanı aşağı kaçırmasından kaynaklanır. Kapakçıkları bozulmuş toplardamarlar kanın kalbe taşınmasını sağlayamaz hale gelir ve kanın aşağıya doğru kaçmasına ve bacakta göllenmesine neden olur. Bu durum ayakta yapılan renkli doppler ultrason incelemesi sırasında tespit edilir.
Büyük varisler kimi kişilerde hiçbir belirti vermediği gibi kimi kişilerde şiddetli ağrılara, kaşıntılara, kramplara ve yanmalara neden olabilir. Ancak bazı durumlarda hasta ağrı duymasa bile varisin belirtileri ayak bileklerinde renk değişimi ve yara açılması şeklinde ortaya çıkabilir. Her iki halde de yani ağrı duyulsa da duyulmasa da büyük varis tedavisi ertelenmemesi gereken bir rahatsızlıktır. İlerleyen evrelerde damarlarda biriken kirli kanın pıhtı oluşturması mümkündür.
Büyük varisler sadece damar içi lazerle varis tedavisi ile ortadan kaldırılabilir. Damar için varis tedavisinin nasıl olduğuna ilişkin videoyu aşağıda bölümünden izleyebilirsiniz. Buharla varis tedavisi ve RF ile tedavi de benzer yöntemler olup onlar da uygulanabilir.
Orta boy varisler çoğu zaman yakınma oluşturmaz çoğu zaman kozmetik bir sorun olarak ortaya çıkar ve kişiyi bu nedenle rahatsız eder. Orta boy varislerin ağrı ve benzeri şekilde rahatsızlık verdiği çok nadir görülür. Varis tedavisi her iki halde de bir gereklilik olarak ortaya çıkar.
Orta boy varisler zamanla ilerleyerek büyük varisleri oluşturmaz ancak miktarı artabilir. Orta boy varislerde toplardamarlar içinde bulunan kapaklarda yetmezlik tespit edilemez Ancak orta boy varise neden olan olgunun ne olduğunun tespiti için renkli doppler ultrason ile ana safen toplardamarda varis olup olmadığının da araştırılması gereklidir. Orta boy varislerin altında belirti vermeyen büyük boy varisler yatabilir.
Orta boy varislerde varis tedavisi gerekmeyebilir. Ancak bu varis türünün tedavisi hem kısa sürer hem de diğerlerine nazaran daha kolaydır. Bu nedenle orta boy varis tedavisi için doktora başvurmak en doğru karar olacaktır.
Kılcal varisler ayaklarda yanma hissi gibi rahatsızlıklar oluşturmaz ancak bazı kişilerde sızlama ve kaşıntıya neden olabilir. Kılcal varis tedavisi çoğu zaman kozmetik nedenlerle yapılmaktadır. Kılcal varisler dolayısıyla etek giyemeyen bayanların bu sorunun çözülmesini istemesi kadar olağan bir durum yoktur.
Kılcal damarlanma çok yoğun görüldüğü durumlarda bu varislerin oluşmasının altındaki nedenin araştırılması gereklidir. Bu kılcal varislerin oluşması kasların içinde gizlenmiş büyük varislerden kaynaklanan kan göllenmesinin bir sonucu olup olmadığı araştırılmalıdır. Bunun için ayakta renkli doppler ultrason yapılması gereklidir. Eğer ana toplardamarlarda sorun varsa bu durumda önce büyük varis tedavisinin yapılması sonrasında kılcal varislerin tedavisi yapılması bir zorunluluktur. Aksi halde kılcal varis tedavisi sonrasında tedavi yapılan yerden başka yerlerde kılcal varislerin oluşması kaçınılmazdır.
Kılcal varis tedavisi için Skleroterapi (iğne tedavisi) veya köpük tedavisi uygulanmaktadır.
Varisin teşhisinden tedavisine kadar girişimsel radyoloji uzmanları yeterlidir. Varis Tedavisi İçin Kime Gitmeli ? sorusuna bundan 10 yıl öncesine kadar Kalp Damar Cerrahlarına gitmeli diye cevap verilirdi. Ancak gelişen tıp sayesinde ortaya çıkan Girişimsel Radyoloji Bölümü pek çok hastalığın tedavisinde olduğu gibi varis hastalığının da tedavisini de ameliyatsız olarak yapmaya başladı.
Girişimsel radyoloji aslında geçmişte ameliyat ile gerçekleştirilen pek çok işlemin ameliyatsız olarak tedavi edilmesine olanak sağlayan bir bölümdür. Girişimsel Radyoloji Uzmanları ameliyatta olduğu gibi neşter kullanmazlar. Tüm işlemleri damar içerisine yerleştirdikleri klavuzlar ve kataterler ile gerçekleştirirler. Öyle ki beyin damarlarında tıkanan bir hastanın beyin damarlarının açılmasından tutun da varisli bir damarın kapatılmasına kadar tüm işlemleri artık Girişimsel Radyoloji Uzmanları yapabilmektedirler.
Zaten ameliyatsız varis tedavisinide Girişimsel Radyoloji uzmanları geliştirmişdir.
2000 li yılların başında Dr. Robert MIN isimli bir girişimsel radyoloji uzmanı ilk defa varisli damarı ameliyat ile dışarı çıkarmak yerine lazer enerjisi ile ameliyat etmeden ve tamamen kapalı yöntemlerle yakarak kapatmıştır. Bu yöntem öylesine tutulmuştur ki işlemi ultrason kullanmaya ehliyetli olmadığı halde kalp damar cerrahları ve genel cerrahlar da yapmaya çalışmaktadırlar.
Bu durumun bir takım sakıncaları olmaktadır. Öncelikle ultrason kullanmaya ehliyetli olmayan bir kalp damar cerrahi kapalı işlemde damarın neresini kapattığını asla görememektedir. Keza aynı şekilde genel cerrahla için de bu durum aynıdır. Bunun ötesinde köpükle varis tedavisinde de cilt yüzeyinden görülemeyen damarlara işlem uygulanabilmesi için damarın nerede olduğu ancak ultrason ile tespit edilebilir. İşlem sırasında ilacın verileceği iğnenin damara girip girmediğinin ultrason olmadan görülmesi de mümkün değildir.
Eğer ameliyat olacaksanız kalp damar cerrahları ve genel cerrahlara, ameliyat olmak istemiyorsanız ve ameliyatsız varis tedavisi olmak istiyorsanız. Girişimsel Radyoloji Uzmanlarına başvurmalısınız.
Varis hastalarının bu hastalığa tutulduktan sonra cevabını aramaya başladıkları soru varis nasil geçerdir. Bu cevabı aramaya koyulan siz hastalarımızın aradığı cevabı vermek için bu yazıyı kaleme aldık.
Varis hastalığı bacak toplardamarlarının kirli kanı kalbe taşıma görevini yerine getirememesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalığın tedavisi yapılmadığı müddetçe kendiliğinden geçmesi mümkün değildir. Tedavi edilmeden geçirilen her gün hastalık bir kademe daha kötüye gider. Alınacak birtakım önlemler hastalığın seyrini yavaşlatır. Ancak bu tedbirler varis hastalığını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle hastalığın tedavi edilmesinden başka çare yoktur.
Varis hastalığının tedavisi için bazı internet sitelerinde varis kremleri önerilmektedir. Bu önerilere itibar edilmesi olsa olsa varis hastalığınızın ilerlemesine davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Varis nasıl geçer sorusu için bir başka öneri de varis çorabı giyilmesi olabilir. Bu ise varis hastalığının yarattığı yakınmaları hafifletmekten başka işe yaramaz hastalığı iyileştirmez. Bu nedenle varis kremi ya da varis çorabı gibi seçenekleri geçerek bir an önce varis tedavisi yaptırmanızı tavsiye ederiz.
Varis tedavisi temel olarak iki şekilde tedavi edilir. Öncelikle eski usullerle varis ameliyatı olarak varisli damarın bacağınızdan çıkarılmasını sağlayabilirsiniz. Bu işlem ağrılı bir ameliyat olup bu ameliyatın iyileşme süreci çok uzun ve sıkıntılıdır. Bu nedenle varis ameliyatı olmanızı tavsiye etmiyorum.
Varis tedavisi için diğer tedavi yöntemi ise varisli damarın ameliyat ile bacaktan çıkarılması yerine damarın birtakım işlemler ile kapatılmasıdır. Bu teknikler ameliyatın yerini almış modern tıp teknikleridir. Bu yöntemde varis nasıl geçer? Varisli damar bacak dokuları içinde kalır ancak lazerle, buharla, köpükle ya da başka yöntemler ile yakılarak kapatılır. Yakılarak denince aklınıza çok acılı bir işlem gelmesin. Damarın yakılması sırasında bacak uyuşturulur ya da ağrı duyulmaması için gereken önlemler alınır. Böylece hasta işlem sırasında ve sonrasında ağrı duymaz. Böylece varis hastalığından kurtulur.
Varis tedavisinde bizim kliniğimizde uyguladığımız yöntemler; lazerle varis tedavisi, köpük tedavisi ve skleroterapidir.
Lazerle varis tedavisinde varis nasıl geçer? Varisli damarın içine lazer fiberi yerleştirilir daha sonra damarın içi lazer fiberindeki enerji ile içten yakılır. Damar bu işlem sonunda içine doğru büzüşerek yapışır ve kapanır. Bu işlem sırasında bacak uyuşturulduğu için hasta ağrı duymaz. İşlem sonrasında hasta yürüyerek evine ya da işine gidebilir. Gündelik yaşamına devam edebilir.
Köpük tedavisi ve skleroterapi de ise durum biraz daha basittir. Bu yöntemlerde damarın içine aterosklerol isimli bir ilaç köpürtülerek ya da köpürtülmeden (duruma göre doktor karar verir) damar içine verilir. Bu ilacın etkisi ile damar yapışarak kapanır. Böylece varis nasıl geçer konusu çözümlenmiş olur.
Umarız aklınızdaki Varis Nasıl Geçer sorusuna cevap verebilmişizdir. Daha fazla bilgi için bize ulaşın.
Bacak kasları arasında bulunan ve dışarıdan görülmesi mümkün olmayan önemli toplardamarlardan biri olan safen toplardamarının tedavisinde kullanılan lazerle varis tedavisi girişimsel radyoloji alanının en sık kullandığı varis tedavisi yöntemlerinden biridir. Bu tedavi yönteminde safen toplardamarının kapatılması için lazer enerjisi kullanılmaktadır. Bu teknikte damar içine katater yardımı ile yerleştirilen lazer fiberi yardımı ile damar içine verilen lazer enerjisi sayesinde damar içten yakılarak kapatılır. Böylece varisli damar kapandığı için kirli kanın bacağın alt kısımlarına kaçmasının önüne geçilmiş olur.
Çoğu zaman lazerle varis tedavisi yapılmaya elverişli olmayan daha ince damarların tedavisinde ve damarın kapatılmasında kullanılan köpükle varis tedavisi en sık kullanılan varis tedavisi yöntemlerinden biridir. Bu tedavi yönteminde yine varisli bir damarın kapatılması amaçlanır. Bu tedavi yönteminde kapatılmak istenen damarın içine aterosklerol isimli ilaç köpürtüldükten sonra verilir. Damar içine verilen bu varis tedavisi ilacı damarı büzüşerek kapanmasını sağlar ve böylece hastalıklı damar kapanır.
Skleroterapi ile varis tedavisi yukarıda bahsedilen köpükle varis tedavisi yöntemine aynen benzemekle birlikte burada varis tedavisi ilacı damar içine köpürtülmeden verilir. Bu şekilde verilmesinin nedeni damarın çok daha ince olmasından kaynaklanmaktadır. Bu tedavi yöntemi lazerle varis tedavisi ve köpük tedavisi işlemlerinin tamamlayıcı işlemi olarak görülür.
Ameliyatsız varis tedavisi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak ve tedavi olmak için lütfen bize ulaşın ve randevu alın
Varis tedavisi olan hastaların en merak ettiği şey varis tedavisi sonrasında ne olacağıdır.
Varis tedavisi sonrasında varisli damarlar lazerle ya da köpükle kapatılmış olacaktır. Bu damarların kapatılması sayesinde bacaktaki kan dolaşımı normale döner ve bacakta kirli kanın birikmesi önlenmiş olur. Varis tedavisi sonrası kan dolaşımının hızlanması ile bacaklardaki morluklar azalmaya başlar, şişlikler iner, kaşıntı ve kramplar son bulur.
Varis tedavisi sonrasında cilt yüzeyinden görünen varisler kaybolur ve estetik açıdan görünüm güzelleşir. Yukarıdaki resimdekine benzer değişiklikler olur.
Varis tedavisi sonrasında işlem yapılan damarlar gerilme ve çekme hissi olabilir. Bu durum damarın kapandığının ve iyileşmenin işaretidir. Kılcal varislerde genellikle iki hafta için kalın varislerde genellikle bir ay içinde bu şikayetlerde gerileme olur.
İşlem ince de olsa iğne ile yapıldığı için zaman zaman varis tedavisi sonrasında morarma olabilir. Bir-iki hafta içerisinde düzelir. Ayrıca cilde yakın yerlerde hafif lekelenme olabilir. Bir ila üç ay içinde geçmesi beklenir.
Varis Tedavisi İçin Kime Gitmeli? sorusuna bundan 10 yıl öncesine kadar Kalp Damar Cerrahlarına gitmeli diye cevap verilirdi. Ancak gelişen tıp sayesinde ortaya çıkan Girişimsel Radyoloji Bölümü pek çok hastalığın tedavisinde olduğu gibi varis hastalığının da tedavisini de ameliyatsız olarak yapmaya başladı.
Girişimsel radyoloji aslında geçmişte ameliyat ile gerçekleştirilen pek çok işlemin ameliyatsız olarak tedavi edilmesine olanak sağlayan bir bölümdür. Girişimsel Radyoloji Uzmanları ameliyatta olduğu gibi neşter kullanmazlar. Tüm işlemleri damar içerisine yerleştirdikleri klavuzlar ve kataterler ile gerçekleştirirler. Öyle ki beyin damarlarında tıkanan bir hastanın beyin damarlarının açılmasından tutun da varisli bir damarın kapatılmasına kadar tüm işlemleri artık Girişimsel Radyoloji Uzmanları yapabilmektedirler.
2000 li yılların başında Dr. Robert MIN isimli bir girişimsel radyoloji uzmanı ilk defa varisli damarı ameliyat ile dışarı çıkarmak yerine lazer enerjisi ile ameliyat etmeden ve tamamen kapalı yöntemlerle yakarak kapatmıştır. Bu yöntem öylesine tutulmuştur ki işlemi ultrason kullanmaya ehliyetli olmadığı halde kalp damar cerrahları ve genel cerrahlar da yapmaya çalışmaktadırlar.
Bu durumun bir takım sakıncaları olmaktadır. Öncelikle ultrason kullanmaya ehliyetli olmayan bir kalp damar cerrahi kapalı işlemde damarın neresini kapattığını asla görememektedir. Keza aynı şekilde genel cerrahla için de bu durum aynıdır. Bunun ötesinde köpükle varis tedavisinde de cilt yüzeyinden görülemeyen damarlara işlem uygulanabilmesi için damarın nerede olduğu ancak ultrason ile tespit edilebilir. İşlem sırasında ilacın verileceği iğnenin damara girip girmediğinin ultrason olmadan görülmesi de mümkün değildir.
Bu nedenle Varis Tedavisi İçin Kime Gitmeli diye soruyorsanız. Cevabı çok basittir. Eğer ameliyat olacaksanız kalp damar cerrahları ve genel cerrahlara, ameliyat olmak istemiyorsanız ve ameliyatsız varis tedavisi olmak istiyorsanız. Girişimsel Radyoloji Uzmanlarına başvurmalısınız.
Bacaktaki toplardamarın bir şekilde yok duruma getirilmesi ilerde o bacakta bir zayıflamaya yol açmıyor mu?
Bacaktaki ana toplar damara müdahale etmiyorum, edilmezde. Ana toplar damarların yan dalları, halk dilinde yedek damarlar olarak adlandırılan varisli damarları tedavi ediyorum. Ana toplar damarın dolaşımını bozan bu varisli damarların tedavisi yapılması gerekir. Ameliyatta koparılıp çıkarılır, ben damarın iç yüzeyini yakarak bloke ediyorum. Zira bu varisleşen yedek damarlar tedavi edilmez ise pıhtı oluşturur, bacakta ileri seviye yetmezliğe sebebiyet veriri ve ana damarların dolaşımındaki düzeni de bozarak bacağa fazlasıyla yüklenmiş olur. Teşekkürler.
Merhaba, varisin nedenini anlatıyorsunuz, toplar damardaki kanın kalbe gönderilememesi veya kanın kasıktan geri kaçması sonucu bacak damarındaki kanın birikmesi sonucu damarın şişmesi ve şekil bozukluğu oluşturması. Tedavi de o damarın ameliyatlı veya ameliyatsız yokedilmesi. Ancak kasıktaki toplar damardan kaçak yine devam ediyor. Siz sorunun sonucunu ortadan kaldırıyorsunuz. Esas nedeni çözmüyorsunuz. Ben 10 yıl önce iki bacağımdan ameliyat oldum ve damarlar alındı. Ancak yeniden oluştu. Bunu nasıl çözeceğiz. Saygılarımla
Kasıktan o damarın bağlandığı yerde bulunan bir güdük, yeniden oluşmaya neden olabilir. Ayrıca lenf nodu içinde ve kasların arasında bir çok ven var. Bunların hangisine bağlı sıkıntı var, muayenenin sonunda belli olur. Sizin venöz yapınızda duvarda genetik problem var. Tedavi sırasında bacağınızdaki tüm damarlar kapatılmıyor, sadece hastalanmış olanlar kapatılıyor. Genetik yapınız değiştirilemez ama hayat tarzınız değiştirilebilir. Bu da yeni oluşacaksa önüne geçebilir. Geçmiş olsun.
çok faydalı bir yazı. hastalığım hakkında daha fazla bilgi sahibiyim artık. teşekkürler
Teşekkür ederiz.