Kılcal damar telenjektazi olarak tanımlanan damar tipidir. Kılcal damarların bacaklarda ve yüzde görülen tipleri vardır. Bu damarlanma şekli temelde estetik kaygılar ile giderilmeye çalışılmaktadır. Kılcal damarlar erkeklerde çoğunlukla aşırı alkol kullanımdan kaynaklandığı düşünülmektedir. Kadınlarda ise cilde alınan darbe, aşırı güneşlenme ve gebelik kılcal damarların artmasına neden olduğu söylenmektedir.
Kılcal damarlar genellikle bacaklarda ve yüzde görülmektedir. Bacaklardaki kılcal damarlar ameliyatsız varis tedavisi yöntemleri ile tedavi edilmektedir. Kılcal damarların tedavisinde köpük tedavisi ve sıvı skleroterapi kullanılmaktadır.
Kılcal damarların tedavi edilmesi zaruri değildir. Ancak özellikle bayanlarda estetik kaygılar ile tedavi yoluna başvurulmaktadır. Bunun dışında kılcal damar tedavisi yapılmadığı takdirde ilerleyen dönemde kılcal damar artışı olan alanda kaşıntı ve sızlama şikâyeti oluşmaktadır. Bu nedenle kılcal damar tedavisinin ertelenmemesi gerekir.
Gebelik döneminde kadınların vücudunda dolaşan kan miktarı normal zamandakinden %50 daha fazladır. Bu nedenle kan basıncındaki artışa bağlı olarak kılcal damar miktarında gözle görülür bir artış oluşur. Bu artış dolayısıyla oluşan kılcal damarlar gebelik sonrasında 2 - 3 ay geçmekle yok olabilir. Ancak yok olmayan kılcal damarların köpük tedavisi veya skleroterapi ile tedavi edilmesi mümkündür.
Köpük tedavisi başlıklı yazımızda ayrıntılı biçimde anlattığımız köpük tedavisi kılcal damar tedavisinde kullanılan tek yöntemdir. Bu tedavinin uygulamasında aterosklerol isimli ilaç özel bir alet yardımıyla köpürtülerek damarların içine çok ince bir iğne ile verilir. Bu ilaç yapısı itibariyle verildiği damarların iç cidarını tahrip ederek yapışmasını ve kapanmasını sağlar. Böylece damarlar gözle görülür olmaktan uzaklaştığı gibi kan akışı da durur.
Diğer varis türlerinde olduğu gibi kılcal damar varislerinde de bitkisel tedavi yöntemleri ile şifa bulmak mümkün değildir. Bu nedenle ne varis kremi ne de bitkisel kürler kılcal damar varislerini çözümleyemezler. Bu nedenle kılcal damar tedavisi için uzman doktorlardan yardım alın.
Ankara’da Kılcal damar tedavisi için daha fazla bilgi ve randevu için bize ulaşın.
Bu nedenle varis tedavisine geçilmeden önce renkli doppler ultrason eşliğinde varis muayenesi yapılması çok önemlidir. Keza köpük tedavisinde kullanılan ilaca alerjisi olan kişilere de tedaviye devam edilmez.
Ayrıca büyük boy varislere de köpük tedavisi uygulanması sakıncalıdır.
Çoğu zaman kılcal varis tedavisinde kullanılan köpük tedavisi sonrasında bacaktaki kılcal damarlar kapanarak yok olur.
Kılcal varisler çoğu zaman estetik kaygılar ile tedavisi yapılan varisler olduğundan hastaların tedavi sonrasında tedaviye bağlı şişlik ve morlukların çabucak yok olmasını beklemeleri normaldir. Kılcal varisler dolayısıyla bacak yüzeyinden görünen damarlar kapatıldıktan bir müddet sonra tamamen ortadan kaybolurlar. Ancak işlemi takip eden bir ay içinde morluk ve geçici izlerin görüldüğü olur. Bünyeden bünyeye farklı olmakla birlikte köpük tedavisi çok hızlı sonuç verir.
Bacak kılcal varislerinin köpük tedavisi sonrasında aynı damarların açılması mümkün değildir. Ancak bacaktaki farklı noktalardaki damarların varis oluşturması ihtimali her zaman vardır. Bu nedenle kılcal varis tedavisi sonrasında tedavi ile kapatılan damarların varisinin tekrarlaması mümkün değildir diyebiliriz. Farklı noktalarda oluşabilecek varislerin önlemini almak ise önceden mümkün değildir.
Bacak kılcal damarlarında varis oluşumunu tetikleyen etmenlerin ortadan kaldırılması ile yeni kılcal varislerin oluşması önlenebilir. Bunun için köpük tedavisi öncesinde varise neden olabilecek ve altta ya da diğer etmenlerin radyolojik tetkik ile tespit edilmesi ve kılcal varis tedavisinden önce bu etmenlerin de ortadan kaldırılması önerilir.
Varis tedavisi olan hastaların en merak ettiği şey varis tedavisi sonrasında ne olacağıdır.
Varis tedavisi sonrasında varisli damarlar lazerle ya da köpükle kapatılmış olacaktır. Bu damarların kapatılması sayesinde bacaktaki kan dolaşımı normale döner ve bacakta kirli kanın birikmesi önlenmiş olur. Varis tedavisi sonrası kan dolaşımının hızlanması ile bacaklardaki morluklar azalmaya başlar, şişlikler iner, kaşıntı ve kramplar son bulur.
Varis tedavisi sonrasında cilt yüzeyinden görünen varisler kaybolur ve estetik açıdan görünüm güzelleşir. Yukarıdaki resimdekine benzer değişiklikler olur.
Varis tedavisi sonrasında işlem yapılan damarlar gerilme ve çekme hissi olabilir. Bu durum damarın kapandığının ve iyileşmenin işaretidir. Kılcal varislerde genellikle iki hafta için kalın varislerde genellikle bir ay içinde bu şikayetlerde gerileme olur.
İşlem ince de olsa iğne ile yapıldığı için zaman zaman varis tedavisi sonrasında morarma olabilir. Bir-iki hafta içerisinde düzelir. Ayrıca cilde yakın yerlerde hafif lekelenme olabilir. Bir ila üç ay içinde geçmesi beklenir.